Süt Akademisi’nin son modülü İstanbul'da gerçekleşti
Çiğ süt kalitesi ve proses teknolojisi seçiminin son ürün kalitesine etkileri, süt hijyeni, süt endüstrisinde kalite kontrol ve AR-GE ve projelendirme başlıklarında dört modülden oluşan akademi eğitimlerine ülke çapında büyük süt üreticilerinin ilgili birimlerinden mühendisler, yetkililer katıldı.
“Türkiye’de büyük süt üreticileri riski minimize etmiş durumdalar”
Süt ve süt ürünleri, gıda güvenliği, gıda işletmelerinde hijyenik tasarım konularında eğitmenlik yapan ve uluslararası akreditasyonu olan Prof. Dr. Barbaros Özer “Bu eğitimlerin amacı süt sektöründe çalışan profesyonellerin, bizce var olduğunu tahmin ettiğimiz teknik, akademik bilgi eksikliğini kapatmak, onlardan gelebilecek eğitim taleplerini değerlendirip yeni modüller oluşturmak. Güncel sorunlar üzerinden modeller geliştirerek, karşılıklı interaktif bir eğitim süreci aslında yaptığımız. Bu süreç içerisinde sahadaki arkadaşlarımızın taleplerini, pratiklerini görüyoruz. O pratiklere göre Süt Akademisi olarak biz de kendi eğitim modüllerimizi örnekliyoruz.” dedi.
Süt Akademisi, Türkiye'nin ihtiyaçlarına uygun eğitimler düzenliyor
Uzun yıllardır Cornell ve Wisconsin Üniversitelerinde, Süt Akademisi’yle benzer çalışmalar yürüten bölümler olduğunun altını çizen Özer “Bizden farklı olarak bu üniversitelerden biri gıda güvenliği, diğeri ise sadece peynir odaklı çalışmalar yürütüyor. Biz her çeşit ürünün üretildiği bir coğrafyadayız. Süt işletmelerimiz çok geniş bir ürün segmentine sahip. Dolayısıyla her ürün ve hatta ayrı bir sorun, ayrı bir iyileştirme ihtiyacı olabiliyor. Hiçbir sorun olmasa bile üretim maliyetlerini düşürme, daha kaliteli üretme, ihracata giden ürünlerde spesifik taleplere göre yeni modifikasyonlar yapma gibi konularda karşılıklı fikir alışverişi yapıyoruz.” tespitlerinde bulundu.
Süt başta olmak üzere gıda riskleri üzerine bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Barbaros Özer “Ağzınıza aldığınız her şey aslında bir risk taşır. Endüstriyel üretimlerde de amaç bu riski minimize etmektir. Bütün gıda üretimlerinde bir risk söz konusudur. Ama Türkiye’de özellikle süt alanında büyük işletmelere baktığımızda kurmuş oldukları kalite ve gıda yönetim sistemleri oldukça iyi düzeyde. Genel anlamda bir sütçülük değerlendirmesi yaptığımız zaman ülkemizde üretilen sütün yarısı kontrol dışı olduğu için küçük işletmelerin ve kontrol dışı olanların neler yaptığını bilme şansımız yok. Büyük işletmelerin ürünlerin büyük bir kısmı olması gereken gıda güvenliği sistemleri dahilinde işliyor. Yani riski çok minimize durumdalar.” açıklamalarıyla süt endüstrisinin durumunu tahlil etti.
Başaran: AR-GE çalışmaları süt işlenmesindeki riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor
Karma Grup İş Geliştirme Direktörü Zuhal Başaran ise “20 yıl boyunca uluslararası firmaların süt gruplarında çalıştım. Çiğ sütün pastörizesi ve oradan yoğurt elde etme, yoğurdun istediğiniz özelliklere gelmesini sağlamak aşamalarında ciddi bir mühendislik gerekiyor. Doğru ekipman, doğru insan kaynağı, doğru yöntem… Bunların tamamı bir arada olmadan istediğiniz ürün ortaya çıkmıyor. Yoğurt yapmanın çok basite alınmaması gerekiyor. Arkasında gerçekten ciddi bir süreç, emek, çalışma söz konusu.
Sütte AR-GE ve projelendirmeyi konuştuğumuz bu eğitim modülümüz iki gün sürdü. Süt ve sütten elde edilen ürünlerin üretim süreçlerinde karşılaştığımız problemlerde genelde deneme-yanılma yöntemlerini kullanıyoruz. Biz burada deneme yanılmadan ziyade bire bir sorunun kaynağına inme ve çözme üzerine bir eğitimin üzerinde durduk. AR-GE’nin önemli parçalarından biri olan raf ömrü konusuna eğildiğimiz bölümlerimiz oldu. Sık karşılaşılan sorunlar ve bu sorunlara çözüm önerilerinin belirlendiği interaktif uygulamalar yapıldı.
Aslında Süt Akademisi’nin kurulmasının temel amacı ne tür sorunlar yaşanabilir, riskler nelerdir, bunların yönetmek için ne tür araçlarımız var üzerine kafa yorduğumuz, bilgi ve tecrübe paylaştığımız bir mecra oluşturmaktı. Bunun için üç üniversite ve sektörün büyük süt üreticileriyle ortak çalışmalar yürütmeye başladık.” açıklamalarında bulundu.
Karma Grup Satış Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı “Üniversitelerin, ASÜD (Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği)’ün ve SETBİR (Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği)’in destekleri ile süt endüstrisine katkı sunmak üzere çıktığımız bir yolculuk bu. Programımız Eylül ayında İzmir’de ve yeni modüllerle İstanbul’da devam edecek. Bu anlamda ASÜD’e, SETBİR’e, TEKAFOS’a destekleri için teşekkür ederiz.” dedi.
Süt endüstrisinde ilgili departmanlarda çalışanlar, eğitimlerin kendilerine sektörel anlamda ciddi katkılar sunduğunu ve Akademinin çalışmalarının oldukça verimli geçtiğini vurguladı.
İki gün süren eğitimin sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edildi.